Varis tedavisinde damar içi lazer yöntemi ile yapılan tedavinin başarı oranı yaklaşık olarak yüzde 97’dir. Geri kalan hastalarda da ek küçük bir tedavi ile mutlak tedavi sağlanabilir. Varisler kaynak damar tedavi edildiği için zaman içinde kısmen ya da tamamiyle kaybolur. Tekrarlanma bu kaynak damarlarda söz konusu değildir. Daha sonra sebat edilen varisler için küçük kaynakların araştırılması, gerekirse skleroterapi yolu ile tedavisi gerekebilir. Tedavi gören şahısların kendi sağlıkları için yapmaları gereken en önemli konu da ilk bir sene boyunca takip ve kontrollere gelmeleridir.
Varis tedavisinde en önemli husus varislerin kendilerinin değil, varis oluşumuna neden olan toplardamar kapak bozukluğu gösteren ana damarların, bir başka değişle varis kaynağının tedavisidir.
|
varis tedavisinde EVLA |
Varisler buz dağının sadece görünen kısmı olduğundan, yalnızca varislere yönelik yapılan tedaviler genellikle başarısızlıkla sonuçlanmaktadır ve hatta bazı durumlarda istenmeyen yan etkiler meydana gelmektedir. Kılcal damar varisleri ise bu kapsamın dışındadır, direk deriden uygulanan lazer ya da RF yöntemiyle tedavi edilir. Bacakta görülen varisler günümüzde tedavi edici etkisi yüksek bir yöntem olan damar içi lazer yöntemi ile tedavi edilmektedir. Damar içi lazer yöntemi öncesinde en önemli aşama, bacak toplardamarlarının Renkli Doppler ultrasonografi ile detaylı olarak değerlendirilmesidir. Bunun sonucuna göre hangi hastaların bu yöntemle tedavi edilmesine uygun olup olmadığına karar verilir. Tedavi işlemleri hastadan hastaya değişiklik gösterebilir.